Cuma, Ekim 21, 2005

Namaz Vakitlerini Nasıl Bilirsiniz?

Namaz vakitlerinin sınırları açısından İbn-i Abbas'ın (ra) rivayet ettiği mühim bir hadis-i şerif vardır:

229. Cibril bana, Beytullah'ın yanında, iki kere imamlık yaptı.
Bunlardan birincide öğleyi, gölge ayakkabı bağı kadarken kıldı.
Sonra ikindiyi, her şeyin gölgesi kendisi kadarken kıldı.
Sonra akşamı, güneş battığı ve oruçlunun iftar zamanı kıldı.
Sonra yatsıyı, ufuktaki aydınlık (şafak) kaybolunca kıldı.
Sonra sabahı, şafak sökünce ve oruçluya yemek haram olunca kıldı.

İkinci sefer öğleyi, herşeyin gölgesi kendisi kadar olunca kıldı.
Sonra ikindiyi, herşeyin gölgesi kendinin iki misli olunca kıldı.
Sonra akşamı, önceki vaktinde kıldı.
Sonra yatsıyı, gecenin üçte biri gidince kıldı.
Sonra sabahı, yeryüzü ağarınca kıldı.

Sonra Cibril (as) bana yönelip:
"Bunlar senden önceki peygamberlerin (as) vaktidir.
Namaz vakti de bu iki vakit arasında kalan zamandır!" dedi.

Tirmizi, Salat 1, (149); Ebu Davud, Salat 2, (393)

Namaz vakitlerini belirleyen bu hadisten üç önemli ders alıyoruz: Birincisi, bu vakitleri bilmek için takvime, hesaba gerek yoktur, güneşe bakan herhangi birisi kolayca karar verebilir. Ayları ve vakitleri belirlemek, hesap bilmeyenlere göre tarif edilmiştir. Hesap ancak bunu kolaylaştırmak içindir, zorluk için değil.

İkincisi, bir namazın vakti, bir sonraki ezana kadar devam etmez. Aksi düşünce ile, ikindiyi ve akşamı çok geciktirebiliyoruz. İkindi vakti gölgeler uzayınca biter, akşam ezanında değil. Akşamın asıl vakti de batıdaki kırmızılık kaybolunca geçer, yatsı ezanına kadar sürmez.

Üçüncüsü, namaz vakitleri dakika mertebesinde hassas değildir. Bunun üç istisnası var:
  • Sabahın son vakti, güneşin doğuşu
  • Öğlenin ilk vakti, güneşin ortada olduğu an
  • Akşam vakti, güneşin batışı
Bu üç vaktin hassasiyeti, astronomik ölçülerle dakika mertebesinde olmakla birlikte, gene de takvimlerde 5-7 dakika arasında bir temkin süresi bırakılır.


Şimdi de namaz vakitleri konusundaki ayetlere bakıp, ilk ayetin gece namazı olduğunu bir kere daha hatırlayalım:

yâ eyyuhel-muzzemmil
73:1-4 Ey örtünüp bürünen!
qumil-leyle illâ qalîlâ
gece kalk, birazı hariç,
nisfehû evinqus minhu qalîlâ
yarısında, ya da biraz azalt,
ev zid 'aleyhi verettilil-qur-âne tertîlâ
ya da çoğalt, ve ağır ağır Kur'an oku

Henüz ortada Kur'an yokken "Kur'an oku" deniyor! Geleceğe yönelik bir emir, belki de bize söyleniyor.

veaqimis-salâte tarafeyin-nehâri vezulefen minel-leyl
11.114 Gündüzün iki tarafında ve gecenin yakınlığında namaz kıl

Bu ayetle üç vakit namaz farz oluyor: Sabah, akşam, gece. "Gündüzün iki tarafı" belli ki alacakaranlık, sabah ve akşam. Miraca kadar üç vakit namaz bu şekilde devam etmiş.

17:78 aqimis-salâte lidulûkiş-şemsi ilâ gasaqil-leyli
Güneşin (batıya) yönelmesinden gecenin kararmasına kadar namaz kıl
vequrânel-fecr, inne qurânel-fecri kâne meşhûdâ
bir de fecir Kuran'ı. Muhakkak fecir Kur'an'ına şahitler var.

Isrâ suresindeki bu ayetin ilk yarısı dört vakti emrederken, ikinci yarısı "fecir Kur'an'ı" diyerek namaz ve okuma kavramlarını en bereketli bir vakitte birleştiriyor. Sabah namazında okunan Kur'an'ın şahitleri varmış meğer.