Cuma, Eylül 30, 2005

O Gün Ne Göreceğiz?

izâ zulziletil-ardu zilzâlehâ
yer sarsıldıkça sarsıldığı zaman
veahrecetil-ardu esqâlehâ
yeryüzü ağırlıklarını çıkardığı zaman
veqâlel-insânu mâ lehâ
insanın "buna ne oluyor?" dediği zaman

İlk üç ayet, kıyametin dehşetli sarsıntısını anlatıyor.
Yasin (36:51-54) sûresinde ayrıntıları var.
Burada bahsedilen ağırlıklar, asırlarca yere gömülmüş
cesetler olabilir. O gün yer hepsini çıkartacak.

yevmeizin tuhaddisu ahbârehâ
o gün, yer kendi haberlerini anlatır
bienne rabbeke evhâ lehâ
Rabbinin ona vahyetmesiyle

Yer nasıl konuşur ki? Herşeyi konuşturan Allah bilir. (41:21)
Belki de bu konuşma, televizyonun konuşması gibidir.

yevmeizin yasdurun-nâsu eştâten liyurev a'mâlehum
o gün insanlar işlerinin gösterilmesi için bölük bölük dönerler

Bu en önemli ayet: Sudûr, "dönmek" anlamında.
İnsanlar bölük bölük dönerler, nereye ve ne için?
Rablerine dönerler, tek tek hesaba çekilmek için.
Yaptıkları işlerin kendilerine gösterilmesi için.
Artık sınav bitmiş, kağıtları görüp not alma zamanı.

femen ya'mel misqâle zerretin hayran yerah
kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür
vemen ya'mel misqâle zerretin şerran yerah
kim zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür

Ferdi hesabın ilk bölümü amellerin gösterilmesi.
Sonra bunun değerlendirilmesi gelecek.
Sadece O'nun bildiği niyetlere göre değerlendirme.
Ve gufrân var, bazı kötülüklerin "hiç yokmuş gibi" silinmesi.

Rabbim hesabımızı kolaylaştırsın, imtihanı değil.

Cuma, Eylül 23, 2005

Gerektiği Gibi Sakının

Âl-i 'Imrân suresinde üç ayet var ki, herkesin ezbere bilmesi gerek.

102. yâ eyyuhellezîne âmenû
ey imana ermiş olanlar
ittequllâhe haqqa tuqâtih
Allah'tan, sakınılması gerektiği gibi sakının
velâ temûtunne illâ veentum muslimûn
ve ancak müslüman olarak can verin

Yani, hep islam ve teslimiyet şuurunda yaşayın.
Ölüm sizi islamın dışında, isyan halinde bulmasın.

104. veltekun minkum ummetun yed'ûne ilel-hayr
sizden bir ümmet (topluluk) olsun ki hayra çağırsın,
veye°murûne bil-ma'rûfi veyenhevne 'anil-munker
doğruyu emretsin, eğriden alıkoysun
veulâike humul-muflihûn
başarıya erişenler onlardır

Hitap iman edenlere olduğu halde, onların içinde felâhı bulan
bir topluluk olmalıymış: hayra çağıran, emri-marûf yapan.
Fakat emri-marûf kendisi emretmek, tahakküm etmek değil.
Yüce Makamın emrini hatırlatıp tavsiye etmek.
Emre uyup uymamak dinleyenin sorumluluğu.

110. kuntum hayra ummetin uhricet linnâsi
siz, insanlar için çıkarılan, hayırlı bir ümmetsiniz,
te°murûne bil-ma'rûfi vetenhevne 'anil-munkeri
doğruyu emreder, eğriden alıkoyar
vetu°minûne billâh
ve Allah'a inanırsınız

O topluluktan olmak ne iyi...

Cuma, Eylül 16, 2005

Dua edin ki...

MadinaEvvelki Cuma günü Medine'de idik. Sabah namazı imsaktan 15 dakika sonra, saat 5 civarında kılınıyor. Camiye akın saat 4 olmadan başlıyor. İki rekat namaz 25 dakika sürdü, normal bir teravih süresi kadar. Secde ve İnsan sureleri okundu, ilk rekat içinde fazladan bir secde ile.

Saat 11'e doğru Cuma namazı için tekrar akın başladı.
Yeşil Kubbe'ye yakın bir yerde oturup bekliyoruz.
12:20'de ilk ezan, 20 dakika sonra ikinci çağrı.

Hutbe başladı:
el-hamdu lillâh
el-hamdu lillâhil-gafûrit-tevvâb

(acaba neden bu isimlerle başladı?)

40:60 veqâle rabbukumud'ûnî estecib lekum
Rabbiniz dedi: "Bana dua edin ki karşılık vereyim"

66:8 tûbû ilallâhi tevbeten nasûhâ
Nasûh tevbe ile Allah'a dönün

30:50 fenzur ilâ âsâri rahmetillâh
Allah'ın rahmetinin eserlerine bak,
keyfe yuhyil-arda ba'de mevtihâ
nasıl canlandırıyor yeri, ölümünden sonra
inne zâlike lemuhyil-mevtâ vehuve 'alâ kulli şeyin qadîr
şüphesiz ki O ölüleri de diriltecektir, O her şeye kadirdir

Ayetler ve hadisler birbirini kovalıyor.
Ayetleri tanıdıkça eski bir arkadaş görmüş gibi seviniyorum:
9:112, 25:70, 9:117, 7:143
Birinci hutbe tekrar 66:8'nin sonuna kadar okunması ile tamamlandı.

İkinci hutbe daha kısa, ama konu aynı. Son ayet de tanıdık:
innallâhe ye-muru bil-'adli vel-ihsâni veîtâi zil-qurbâ
16:90 Allah adaleti, ihsanı ve yakınlara vermeyi emreder

Cuma namazı ise nisbeten kısa: A'lâ ve İhlas sureleri.

Cuma, Eylül 09, 2005

Temizlenmek

Bugün A'lâ suresinden iki ayete dikkatimizi çekmek isterim:

qad efleha men tezekkâ
Temizlenen kimse gerçekten kurtuluşa ermiştir,
vezekeresme rabbihî fesallâ
Rabbinin ismini zikredip, namaz kılan da...
"Temizlenmek" fiiline dikkat etmeli. Nelerden temizlenmeli? Günahlardan, kötü huylardan, zararlı alışkanlıklardan, zulmetmekten -gayrıya ya da kendimize-...

Cuma, Eylül 02, 2005

Gönülden Bağlılıkla

Vitr namazlarında okuyageldiğimiz kunut dualarının anlamını kelime kelime öğrendik.
qanete: ihlasla itaat etmek, devamlılık ve sebatla emirlere uymak
qunût: (Allah'a) itaat, uzun dua anlamına geliyordu.
Peki, kelime olarak qanete Kerim Kitab'ımızda nasıl geçiyor?

hâfizû 'alessalavâti vessalâtil-vustâ
2:238. Namazlara ve orta namaza devam edin,
veqûmû lillâhi qânitîn
qânitîn olarak Allah'ın huzuruna durun.
Bu kökten türetilen qânitîn kelimesi "kullukta ihlasla, tam teslimiyetle, gönülden boyun eğerek sebat gösterenler" anlamında.

Ayrıca, bu kelimenin sadece kendisine kulluk bilinci ihsan edilmiş insanoğlu ile sınırlı olmadığını görüyoruz:
velehu men fissemâvâti vel-ard
30:26. Göklerde ve yerde bulunanlar O'nundur.
kullun lehu qânitûn
Hepsi O'na boyun eğmektedir

Allah-u Teâlâ'nın Hz. Meryem'e hitabını da öğreniyoruz:
yâ meryemuqnutî lirabbiki
3:43. Ey Meryem, Rabbine qânit ol,
vescudî verke'î me'arrâki'în
secdeye kapan ve rukû edenlerle birlikte rukû et.