Allah'ın elçisi (salat ve selam ona) hakkında bakalım Allah'ın kitabı ne  diyor?
qul in kuntum  tuhibbûnallâhe fettebi'ûnî 
3:31 De ki: "Allah'ı seviyorsanız bana  uyun"
yuhbibkumullâhu veyagfir lekum  zunûbekum  
Allah da sizi sevsin, günahlarınızı  bağışlasın
vallâhu gafûrur-rahîm 
Allah gafûrdur, rahîmdir
Bu ayette ne güzel bir döngü  var. Evvelâ, "Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmış demektir." (Tirmizi, Daavât, 112, 3542
Kulun  duası aynı zamanda Allah'ın rahmeti demekti. Durduk ve dua ettik, Rabbimiz bizi sevsin rahmet etsin diye. Derken Rabbimizin sözünü işittik: Rasule uymak gerekti ki, O da bizi sevsin. Peki, Allah'ın elçisi ne  demişti?  Evet, aynı noktaya, o koca daireyi aşıp da başlangıç noktamıza  vardık...
leqad kâne lekum  fî rasûlillâhi usvetun hasene(tun)
33:21 sizin için Allah'ın elçisinde güzel bir örnek  vardı
limen kâne yercullâhe vel-yevmel âhire vezekerallâhe kesîrâ
Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman ve Allah'ı çok anan için
Bu nitelikleri kim istemez?  Bunları kazanmak  için onu örnek almak gerekiyor.
(Küçük bir soru: "usvetun hasene" deyimi başka  kim için kullanılmış?)
mâ kâne  muhammedun abâ ahadim-mir-ricâlikum
33:40 Muhammed içinizden hiçbir adamın babası olmadı
velâkir-rasûlallâhi  vehâtemen-nebiyyîn,  
lakin, Allah'ın elçisi ve nebilerin mühürüdür
vekânallâhu bikulli şey°in 'alîmâ 
Allah her şeyi Bilendir.
 
essalâtu vesselâmu 'aleyke yâ rasûlallâh
essalâtu vesselâmu 'aleyke yâ emîne vahyuallâh
essalâtu vesselâmu 'aleyke yâ seyyidel-evvelîne vel-âhirîn