Çarşamba, Temmuz 31, 2024

Korunmuş Bir Ayrıntı

Topkapı Sarayı Müzesinde bir mushaf yaprağı
Resimlere tıklayınca daha net görmek mümkün

"Allah'ın nimetiyle" anlamına gelen bini’metillah tamlaması Kitabımızda 10 kere geçiyor. Kelimenin iki farklı imlâsı var: kapalı Te ya da normal Te ile yazılabilir, anlamı değişmez. Özellikle Nahl suresi örneği önemli, çünkü ardarda iki ayette bir öyle bir böyle yazılmış ve fark bütün mushaflarda aynen korunmuş. Aynı sayfada birbirine çok yakın olduğu için "Kâtip tercihi" deyip geçmek kolay değil!

Diyanet mushafının 273. sayfasında geçen bu iki ayeti muhtelif web sayfalarından kopyaladım: Bütün görünüş farkına rağmen, açık Te ve kapalı Te ayrıntısının modern mushaflarda muhafaza edildiğini açıkça görebilirsiniz.
Nahl suresi: 71. ayette kapalı Te, 72. ayette normal Te
Medine, Diyanet ve İran mushaflarından parçalar
/2022/05/hakikaten-korunmus.html


Acaba erken dönem mushaflarda da öyle mi yazılmış? Genel kullanıma açılmış iki siteden birkaç örneğe bakalım. Bu vesile ile, erken dönem mushaflara erişim ve Kûfî yazıyı okuma tecrübesi kazanabiliriz.

1. Staatsbibliothek zu Berlin (Yaklaşık yıl: 750)
Aranan ayet 224. folyoda, çok net okunuyor. Söz konusu kelimeyi renkli kutular içinde, ayet ayıraçlarını mavi nokta ile gösterdim.
Faksimiledruck des Samarkand-Kodex -- 5956
Manuscripta Coranica, Berlin-Brandenburgische

2. Cambridge University Library (yıl: ~850)
Yüz sene sonra yazılan bu sayfayı okumak daha zor.
Cambridge University Library: MS Add. 1133
Manuscripta Coranica, Berlin-Brandenburgische

3. Cambridge University Library  (yıl: ~1100)
Epeyce ileri bir dönem olduğundan alıştığımız mushaflara çok benziyor.
Cambridge University Library: MS Add. 1131
Manuscripta Coranica, Berlin-Brandenburgische


4. Kahire, İslami Vakıflar Kütüphanesi (yıl: ~700)
Çok erken dönem ama kolayca okunabiliyor.
Kahire el-Meşhed -- elktb.net

5. Paris, Fransa Milli Kütüphanesi (yıl: ~800)
İlgili kelimeleri bulmayı okuyucuya bıraktım.
Paris 399 -- elktb.net

Cevap EVET, bu önemsiz görünen ayrıntı bile erken dönem mushaflarda korunmuş!



Başka bir kelime
Yıkarıdaki örneklerde geçen vallahu kelimesini başka bir mushaf sayfasında hemen tanıyoruz. Buradaki noktalar harfleri belirlemek için değil hareke yerine kullanılmış.
El yazması, Kûfî font, okunuşu, alıştığımız yazı


Bunları okumaya çalışalım, hem beyin cimnastiği hem de ibadet olur. En yukarıdaki mushaf resminde, söz konusu kelimeyi sağ alt köşede tanıyabilirsiniz. Tayyar Altıkulaç bu şekilde yazılmış 13 adet mushafı kelime kelime okuyup hatalarını bulmuş -- bu hatalar nedeniyle, hiçbirinin Hz Osman'ın 650 senesinde yazdırdığı mushaflar olmadığını söylüyor!

Pazartesi, Temmuz 29, 2024

Mushaflarda farklar var!

Yüce Kitâbımızın korunmuşluğu, 1976'da onu ilk defa ciddi okumaya başladığım zaman ilgimi çekmişti. 2004 sonunda açtığım bu blogun adında korunmuşluğu yansıttım, lakin ilk yazılar  gençlere vaaz tadında idi, korunmuşluk hiç konu olmadı. 40 yıl boyunca, üstünde fazla düşünmeden kabul ettiğim bir söylem olarak kaldı: "Kitabımızın bir harfi bile değişmemiştir."

Uzaktan hatim ve bir hakikat
2016 Ramazan (Haziran) ayında, TV başında farklı bir hatim tamamladım: Mekke'den yayınlanan teravih namazını, elimdeki Diyanet mushafından kelime kelime takip ettim. Ramazan boyunca, namaz içinde okunanla yazılı metin arasında bir harf farkı çıkmadı. Nerdeyse her gece kıraat hatası yapıldı ve hemen geri dönüp düzeltildi. Belki çoğunluk bu hataları fark etmedi ama binlerce kişi hafızadan, bir o kadar da mushaftan takip eden küçük bir azınlığın duyduğu hatanın düzeltilmesi gerekiyordu.

2017 Ramazan ayında bu hatmi tekrarladım, bu sefer elimde Medine mushafı vardı. Burada edindiğim izlenimleri yazıya dökmüştüm:
600 sayfalık bir metnin 1400 sene boyunca tahriflerden korunmuş olması hakikaten olağan üstü... Bunu sağlayan belki de en önemli mekanizma, Kerim Kitab'ın her Ramazan'da baştan sona ayakta, teravih namazı içinde okunması. İslam dünyasının hemen her yerinde teravih namazı her gece bir cüz okuyarak hatim ile kılınır. Bir ay boyunca belki yüz bin camide  milyonlarca insan aynı metni ayakta dinleyerek Allah'ı tazim ediyor, rüku ve secdelerle kulluklarını hatırlıyor.  En küçük bir hata bu okuma sırasında düzeltiliyor.
/2017/06/tahriflerden-korunma-yontemi.html

Çok sayıda küçük imla farklarına rağmen, Medine'de ve İstanbul'da okunan sözlü metin aynı idi. Daha sonra, Tahran'da da aynı metnin okunduğunu web sayfalarında teyid ettim. Demek hakikaten "bütün İslam dünyası" aynı metni okuyordu. Hiçbir konuda anlaşamayan Arap, Acem ve Türk milletleri, Kur'ân metni konusunda tam bir mutabakat sağlamışlar.

Kûfî yazı -- noktasız ve harekesiz

İSAM'da bir sunum
Bir ay sonra İslam Araştırmaları Merkezi'nde, rahmetli Dekan Raşit Küçük Hocamızın davetlisi olarak, doktora öğrencilerine bir sunum yaptım: Kur'an Fihristi. Sunum biraz ilgi çekti ama bir tane bile yapıcı soru ya da yorum gelmedi. Şimdi geriye bakınca, o sunumda Ku'ran yazılımı için düşünebildiğim bütün özelliklerin üç yıl sonra Iqra yazılımında uygulandığını memnuniyetle görüyorum.

Sunumdan sonra, yan binada 29 Mayıs Üniversitesinde Rektör İbrahim Kafi Dönmez'e uğradım. Aklımdaki yazılım fikirlerini ilgiyle dinledi. Sonra konu "uzaktan hatim" gözlemine gelince, Dr Tayyar Altıkulaç'ı okumamı tavsiye etti. "Eski mushafları inceledi ve aralarındaki farkları bularak yayınladı." Mushaflar arasında fark mı vardı? Nasıl olur? Hocaya içerledim doğrusu!

Altıkulaç konuşuyor -- hayal kırıklığı
2021 başında, aşağıda tanıtımı olan konuşmayı dinledim. Pandeminin ortasına denk geldiği için evden izlediğim bu konuşma benim için tam bir hayal kırıklığı oldu, Altıkulaç'a da içerledim! Hocanın benden en az 30 yıl ileride olduğunu, hayatını Kitâbın korunmuşluğuna adadığını çok sonra öğrenecektim!

22 Ocak 2021 Zoom Konferansı
FSMVÜ İslam Sanatları Merkezi

Altıkulaç, "Erken dönem" (hicretten sonraki 130 yıl) mushaflardan birkaç tanesini incelediğini ve hepsinin Hz Osman'dan sonra yazıldığını söyledi. Nasıl olur, Topkapı Sarayındaki kanlı mushaf bizzat onun el yazısı değil miydi? Değilmiş...

Daha fazlasını da söyledi: "Hz Osman'ın aslından çoğaltarak 5 önemli merkeze gönderdiği mushaflar arasında 44 adet harf farkı olduğu eskiden beri biliniyor." Hani bir harfi bile değişmemişti? Değişmemiş ama farklar varmış. Nasıl olur?

Konuşmanın kaydına şu linkten erişebilirsiniz:
Söz konusu farklar 27:30 dakikada (1650s)

Zoom üstünden öfkeli bir soru 
Konuşma bitmeden Zoom üstünden öfkeli bir soru yönelttim:
Farklı nüshalar varsa nasıl olmuş da Medine'de ve İstanbul'da aynı şekilde okunuyor? Her konuda ihtilafa düşen ümmet mushafta nasıl anlaşmış?
Bunun yanlış bir soru olduğunu ancak dün fark ettim!

Eski rektörümüz Zafer Gül daha gerçekçi bir yaklaşımla, konuşma sırasında aldığı notları özetledi:

Üstüne tıklayınca mektup daha net okunabilir

SEKAM'da bir sunum
Bu sırada Iqra yazılımını epeyce geliştirmiş ve korunmuşluk örneklerini bulmak için kullanmaya başlamıştım. Sosyal Ekonomik ve Kültürel Araştırmalar Merkezi başkanı Burhanettin Can bu konuda bir sunum istedi. Sunum 2022 Mart ayında gerçekleşti: Korunmuş Kitap
Sebebi hakkında en küçük bir yorum yapmaksızın, ufacık ayrıntıların bile mushaflarda korunduğunu örneklerle anlattım. Mesela Lafza-i celal ile birlikte olan 3 besmelede elif gizleniyor, rabb kelimesi ile birlikte olan 4 ayette elif yazılıyor. Bütün mushaflarda bu ayrıntı korunmuş.
bismi
bismi

Sunumu gönderdiğim İbrahim Kafi Dönmez, telefonla aradı ve 5 sene önceki tavsiyesini tekrarladı: "Altıkulaç'ın çalışmalarını okumalısınız."

Bir kitap: Mesâhif-i Kadîme
2024 yaz aylarında Altıkulaç'ın baş eseri Mesâhif-i Kadîme'yi okuyunca imla meselesini biraz anladım: Kur'ân-ı Kerîm çok sayıda farklı şekillerde okunabiliyor ve ilk mushafların imlasındaki küçük farklar kaydedilmiş. Esas olarak sözle nakledildiği için, kıraat farkları bütün ayrıntıları ile bilinmekte, lakin imla farklarında belirsizlik var. Çünkü Kur'an hafızalarda korunmuş ama Osmanî mushaflar korunmamış.

Kıraat ve imla farklarını anlayınca, yazılıma iki sayfa ekledim. Bu sayfalarda, ilgili ayetler Iqra yazılımda gösterilir ya da farklı kıraatleri Corpus Coranicum sitesinde açılır.
Kitabın ulaştığı sonucu yazılı ve sözlü olarak kaydedelim:
Kitabın önemli sonucu 27. sayfada


Altay Cem Meriç bu sonucu okuyor

Dikkatli bir okuyucu şunu sorabilir: "Bir harfi bile değişmemiş diyordunuz, şimdi 44 harf farkı nereden çıktı?" Bu sorunun güzel bir cevabı var:

Parlak bir mucize
Yüzlerce ayetin farklı kıraatleri olduğunu öteden beri biliyordum. Az sayıda bazı ayetlerin farklı şekilde yazıldığını bu vesile ile öğrendim. Bu durumda Kuran'ın korunmuşluğu, hiç fark olmamasından daha parlak bir mucize haline geldi. Hz Osman devrinde yaygın olan kıraat ve imla farkları, mushaf baskısının halka indiği 20. yüzyılda pratik olarak ortadan kalkmış. Dünyanın ezici bir çoğunluğunda, Asım/Hafs kıraatini esas alan, tamamen aynı okunan iki farklı imla var. Mushafların devlet kontrolünde basıldığı ülkelerde bundan farklı bir mushaf bulamazsınız!

Başka bir deyişle, korunmuşluğa ne zaman baktığınız önem kazanıyor. 20. yüzyılın sonunda fiilen bir tek mushaf ve sadece iki kıraat vardı. Hz Osman zamanında ise, kıraatte büyük bir varyasyon ile imlada küçük farklar olduğu biliniyor. Zaman içinde doğal olarak farkların artması beklenirken, yalnız bir ya da iki kıraatin dünyayı kaplaması insan eliyle mümkün görünmüyor. Asıl mucize bu bence... Bize öğretildiği gibi, "bir harfi bile değişmemiş" olsaydı yine şaşılacak bir durum olurdu. Bu kadar farka rağmen, asrımıza bir tek metnin yaygın olarak ulaşması hakikaten olağan dışı, hârikulâde!

Yeni yüzyılda, bilgi teknolojilerinin yaygınlaşması ile durum tekrar eskiye dönebilir. Bazı web sitelerinde şimdiden farklı kıraatler için alternatif mushaflar üretildiğini görüyorum. Bu değişim, "tek mushaf" hakikatini yavaş yavaş silebilir gibi görünüyor...

Amman'da bir kitapçıda bütün kıraatların ayrı mushafı var!
Hepsi 2010 sonrası -- daha önce farklı bir mushaf bulamazdık


Teşekkür
Hayatını Kitabımıza adayan Tayyar Altıkulaç'a,
Doğru yere yönlendiren İbrahim Kafi Dönmez'e,
FSMVÜ'de konuşmayı düzenleyen Betül Bilgin'e,
Kıraat farklarını gösteren Selçuk İdrisoğlu'na
gönülden teşekkürler...

Cumartesi, Temmuz 27, 2024

Mesâhif-i Kadîme

Dr Tayyar Altıkulaç'ın baş eseri olan Mesâhif-i Kadîme, erken dönem (kadîm) mushaflar hakkında bilgi verirken, Kur'ân-ı Kerim'in korunmuşluğunu gösteriyor. 2015'de IRCICA tarafından 375 sayfa olarak yayınlanmıştı. Daha sonra 2021'de Diyanet Yayınları aynı kitabın gelişmiş bir halini yayınladı (540 sayfa).
Diyanet Yayınları 2021, 540 sayfa

İlk mushafların önemi
Yazar öncelikle neden bu mushaflarla 20 yıldır uğraştığını ayrıntılı olarak anlatmış:
Motivasyon sağlayan sorular (s. 23)
Üstüne tıklayınca daha net okunabilir

Kitabın içeriği
Altıkulaç 13 adet erken dönem mushaf üzerinde çalışmış. Her mushafı kelime kelime incelerken, onun hikayesini, fiziki durumunu, imlâsını ve içindeki hataları ayrı ayrı listelemiş. Çoğu için görsel malzeme de eklemiş. Birkaç mushafın tıpkıbasımını IRCICA yayını olarak hazırlamış. Hakikaten insan gücünün sınırında bir çalışma...

Hz Osman'ın aslından çoğaltarak 5 önemli merkeze gönderdiği (hepsi kaybolmuş) mushaflar arasında 44 adet imlâ farkı olduğu eskiden beri biliniyordu. Kitapta kullanılan ilmi yöntemde bu farkların çok önemli yeri var.
Hz Osman zamanında İslam coğrafyası:
Medine, Mekke, Basra, Şam, Kûfe

Yukarıda bahsedilen 13 mushafı bu farklar açısından değerlendirerek her birinin hangi orijinalden kopyalandığını tahmin etmiş. Yan ürün olarak, hiçbirinin Osmanî mushaf olamadığını, daha sonra yazıldığını kanıtlamış.

Medine mushafı
Kitaptaki son tablo olarak, dünyada en çok basılmış "Matbû Fehd mushafını" 44 adet imlâ farkı üstünden değerlendirilmiş. Neden? Çünkü bu mushaf, 20. yüzyılda "Medine mushafı" olarak bilinen uluslar üstü bir standart oldu. Ülkemizdeki imlâ farklı olsa da, kıraati bununla tamamen aynıdır.
Farklar çizelgesi: 2. tablodan dört satır
Her satır sağdan sola okunacak:
Ayet no, Medine, Mekke, Kûfe, Basra, Şam, Matbû
Tabloyu daha kolay okunur bir halde Iqra yazılımına ekledim, böylece her farklı ayetin Kitap'taki yerine ve ilgili kıraat farklarına bir tıkla ulaşabilirsiniz: 

Söz konusu mushafın Osmanî mushaflarlarla fark sayısı şöyle özetlenebilir:
Medine 17, Mekke 27, Kûfe 3, Basra 9, Şam 33

Üç adet harf farkı
Yani, bugün (Türkiye hariç) dünyanın her yerinde okunmakta olan matbû Fehd mushafı ile Hz Osman tarafından Kûfe'ye gönderilen el yazması arasında sadece 3 harf farkı var: 77.000 kelime içinde on binde yarım bile değil!
Fehd mushafı ile Kûfe mushafı arasında üç adet fark
36:35  'amilethu -- Kûfe mushafında hē eksik
43:71  teştehîhi-- Kûfe, Mekke, Basra hē eksik
47:18  te-tiyehum -- Kûfe ve Mekke yē eksik


Sonuç
Yazar bu tahkik ve tetkiklerin sonucunu kitabın giriş kısmında şöyle yazmış:
Kitabın önemli sonucu (s. 27)

Her mushafın ayrıntılı raporundan sonra da, bu sonucu farklı kelimelerle tekrar ediyor. Dikkatli bir okuyucu şunu sorabilir: "Bir harfi bile değişmemiş diyordunuz, şimdi üç harf farkı nereden çıktı?" Bu sorunun güzel bir cevabı sonraki yazımızda...


Teşekkür
Bu kitabın ilk sürümünü PDF olarak sağlayan Selçuk İdrisoğlu'na gönülden teşekkürler...

Salı, Temmuz 23, 2024

Medine Mushafı

Hacca ve umreye giden Türkler orada bulunan mushafları okumakta genellikle zorlanırlar. Bu yazıda iki mushaftaki yazılış farklarını örneklerle anlatmak istedim. Medine Mushafı, sayfa düzeni ve duraklar dışında, 1924 Kahire mushafı ile aynıdır. 1985'den beri her yıl milyonlarca basılmaktadır.

Dünyanın farklı yerlerinden 4 mushaf
Hepsinde aynı metin okunuyor

Ülkemizde kullanılan mushafla çok mu farkı var? Evet, Medine mushafında Hz Osman'ın çoğalttığı mushafların imlâsına  uyulmuş. Diyanet'in onayladığı mushaflarda ise, daha modern bir imlâ kullanılmış. Okunuşu etkilemeyen bu farklar sadece sesli harflerde ve hemzelerde... Sessiz harflerde ve harekelerde en ufak bir fark olmadığı için, iki metnin okunuşu tamamen aynı: kıraat imamınız Asım'ın Hafs rivayetine uygun. Dünyanın ezici bir çoğunluğuna bu kıraat hâkim.
Medine mushafında 402. ve Diyanet
mushafında 401. sayfa -- içerik aynı

En önemli fark sayfa numaralarında: Diyanet mushafında Fatiha sayfasına numara verilmediği için, numaralar son cüze kadar bir farklı gidiyor, lakin sayfanın içeriği iki tarafta aynı. Amme cüzünde sayfa düzeni birbirini tutmuyor ama ikisi de 604. sayfada sona eriyor.

Şimdi yukarıdaki örnek sayfaya bakarak, bazı imlâ farklarını not edelim:

Ankebût suresi 46. ayetin başı
1. Gereksiz görülen hemzeler Diyanet mushafında yazılmaz. Medine mushafında ise işareti olmayan elifler sadece uzatma (medd) için kullanılır.
2. Uzatma işaretlerinin çoğu modern Arap dilinde elife çevrilir. Resm-i Osmânî'de kitâb, zekât gibi birçok kelimede elif yazılmaz.
3. Cezm (sükun) işareti Diyanet'te yuvarlak, Medine'de küçük bir gibi yazılır.
4. Çoğul fiillerdeki (tucâdilû kelimesinin son harfi gibi) okunmayan elif üstünde işaret yok.

Ankebût suresi 48. ayetin başı
5. Gizlenen nûn (ihfâ) üstünde cezm var. Medine mushafında bu harfler harekesiz yazılır.
6. Küçük veya vav şeklinde uzatma işaretleri Diyanet mushafında biraz farklı gösterilmiş.

Ankebût suresi 50. ayetin ortası
7. Son üç kelime şeddelerle bağlı: âyâtum-mir-rabbihim şeklinde okunur
8. İlk mushaf geçmek (vasl) daha iyi derken, diğerinde durmak (vakf) gerekiyor.  

Elbette başka farklar da var, bu kadarını bilmek yeterli. Yukarıda 6. maddede geçen uzatma işaretlerine daha yakından bakalım:
Farklı imlâlarla uzatma işaretleri

Medd harfleri (elif, vav, ) farklı imlâlarla yazılıyor ama okunuşta hiçbir fark yok. Bu işaretleri 4 sütunda inceleyelim:
  • Osmânî -- Noktasız ve harekesiz Kûfî yazı
    Hz Osman'ın valilerine gönderdiği mushaflar
  • Medine -- 1924'de Kahire'de basılan mushaf
    1985 yılında Medine standardı oldu
  • Modern -- Aynı metnin modern Arapça ile yazılışı
    Kur'an için az kullanılan bir imla, metin aramaya uygun
  • Diyanet -- Ülkemizde kullanılan imlâ (Aliyyülkari) https://korunmuskitap.blogspot.com/2024/04/mushaf.html
Medine mushafındaki harflerin Resm-i Osmânî ile tamamen aynı olduğuna dikkat edin. Eklenen bir tek harf yok, sadece noktalar ve harekeler belirtilmiş. 


Asım kıraatinde tekil ayetler

İslam Ansiklopedisi, Âsım bin Ebi'n-Necûd Behdele maddesinde, bu kıraatin dünya çapında yaygın kabûlü konusunda şu bilgiyi veriyor:

Âsım kıraatinin senedindeki sağlamlık yanında Hafs’ın rivayetindeki sadeliği, Kur’an’da birkaç kelime istisna edilecek olursa (Furkān sûresinin 69. âyetinde zamiri medle okunan فِيهِ, Kıyâme sûresinin 27. âyetinde idgamsız okunan مَنْ رَاقٍ ve Mutaffifîn sûresinin 14. âyetinde yine idgamsız okunan بَلْ رَانَ misallerinde olduğu gibi) kaide dışı okuyuşların bulunmayışı ... ve sadece birer istisnaları bulunan (bk. Hûd 11/41; Yûsuf 12/11; Fussılet 41/44) imâle, işmam ve teshîl gibi bazı mahallî şive ve lehçelerden kaynaklanan, özellikle Arap olmayanların uygulamada zorluk çekecekleri unsurların yer almayışı olmalıdır.
https://islamansiklopedisi.org.tr/asim-b-behdele

Asım kıraatinde tekil ayetler
Üstüne tıklayınca daha net okunabilir
Yukarıdaki paragrafta verilen linklere tıklayarak, bu kelimelerin nasıl okunduğunu dinleyebilirsiniz.