Vesvese, kuruntu, aslı olmayan ihtimaller...
İnsan aklını bazan olmamış şeylere takar. "Ya şöyle olursa" diye kendini bitirir. Bazan da geçmiş olayların açıklamasını kendi kuruntuları üstüne inşa eder. "Muhakkak böyledir" diye perişan olur.
Her ikisi de insana zarardır.
Her ikisi de ilişkilere zarardır.
İlacı da çok basittir:
qul e'ûzu birabbin-nâs
melikin-nâs
ilâhin-nâs
min şerril-vesvâsil-hannâs
O Rabbimdir, Melikimdir, İlâhımdır
Vesveseden O'na sığınırım
Acaba "vesvese" kelimesi nasıl ve nerede geçiyor?
Korunmuş Kitabımızda dört yerde buldum:
20:120. Ama şeytan ona vesvese verip:
"Ey Adem! Sana sonsuzluk ağacını ve çökmesi olmayan bir saltanatı göstereyim mi? dedi.
Bu ayette ve benzeri 7:20'de şeytan vesvese fısıldıyor.
50:16. And olsun ki insanı Biz yarattık; nefsinin kendisine
fısıldadıklarını biliriz; Biz ona şah damarından daha yakınız.
Burada ise doğrudan nefis fısıldıyor.
Daha önce bahsedilen Nas suresinde dışımızdaki
vesveseciler söz konusu: cin ve insan
Öte yandan Allah-u Teâlâ'yı anmak ile vesvese ışık ile karanlık, gece ile gündüz gibi birbirini kovalayıp durmakta... Biri varsa, diğeri yok.
Vehim ile vesvesenin farkı nedir?
vehm, evhâm: aldatıcı hayal
mevhûm: evham ürünü [mefhûm: anlam, kavram]
ithâm: suçlama ittihâm: suçlanma
Yani vehimde sadece aldanma var, gerçeğin ihtimali bile yok.
Vesvesede ise uzak bir ihtimal var, bir de bunu fısıldayan var:
Nefis, şeytan, kötü arkadaş, media, vb.