(Camilerde cenaze namazından az önce okunan ayet)
qul yâ 'ibâdiyellezîne esrefû 'alâ enfusihim
39:53 De ki: "Ey nefislerine aşırı giden kullarım,
lâ taqnatû min rahmetillâh
Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin
innallâhe yagfiruz-zunûbe cemî'â
Allah günahların hepsini bağışlar
innehû huvel-gafûrur-rahîm
O, bağışlayandır, merhametlidir."
Umutsuzluğa yer yok, çünkü affedilmeyen günah yok.
O'nun gufranına, rahmetine ne sığmaz ki...
Yeter ki bunun bilincinde olalım.
42:28. vehuvellezî yunezzilul-gayse min ba'di mâ qanatû
Umutsuzluğa düşmelerinin ardından yağmuru indiren O'dur,
veyenşuru rahmetehû, vehuvel-veliyyul-hamîd
rahmetini yayar, O övülmeğe layık olan dosttur.
En umutsuz görünen zamanlarda rahmet yağmuru geliverir.
lâ yes-emul-insânu min du'âil-hayr41:49. İnsan, iyilik istemekten usanmaz
vein messehuş-şerru feyeûsun qanût
bir kötülük gelince meyus olur, umutsuzluğa düşer
Yukarıdaki üç ayette geçen umutsuzluk, qaf-nun-tı kökünden.
Buna benzeyen bir kelime daha var: qaf-nun-te, ince te ile.
"Uzun dua etmek" anlamına, kunut duası o kökten geliyor.