Çarşamba, Şubat 09, 2005

Hüda ve Huda

Çok benzediği için karıştırılan iki kelime bugünün konusu.

* hüda: rehber, yol gösteren (he sesi ile)
hidayet ve hediye ile aynı kökten geliyor
Kuran'da yaklaşık 80 kere geçen bu kelime Kuran'ın isimlerindendir

2:2 zâlikel-kitâbu lâ raybe fîh, huden lil-muttaqîn
48:28 huvellezî ersele rasûlehû bil-hudâ vedînil-haq

* huda: tanrı (noktalı hı sesi ile)
Farsça olduğu için Kuran'da geçmez
Safahat'ta çok kullanılmış:

Bu göğüslerse Huda'nın ebedi serhaddi;
"O benim sun'-u bediim, onu çiğnetme!" dedi.

Bu türlü bir hareket mahz-ı küfr olur, zîra:
Talepte âmir olurken bir ayetinde Huda;
Buyurdu: "Kesmeyiniz ruh-u rahmetimden ümid;
Ki müşrikîn olur ancak o nefhadan nevmid."

Bu son beyitte meali verilen ayet hangisi acaba?

12:87 velâ tey-esû min revhillâh
Allah'ın lütfundan ümîdinizi kesmeyin. Çünkü kafirler
toplumundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez.


15:56 vemen yaqnatu min rahmeti rabbihî
Dedi: sapanlardan başka Rabbinin rahmetinden kim ümit keser?

39:53 lâ taqnatû min rahmetillâh
Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar, Gafûr'dur, Rahîm'dir

Bu ayette de rahmetullah tamlaması var:
7:56 inne rahmetallâhi qarîbun minel-muhsinîn
Allah'ın rahmeti iyi davrananlara yakındır

Burada (ve 30:50'de) ilginç bir sır var. Her yerde yuvarlak te (çift noktalı he) ile yazılan rahmet kelimesi bu ayetlerde normal te harfi ile yazılmış. Elimde on kadar mushaf var, kaynakları Hindistan'dan Fas'a kadar değişen. Hepsinde te harfi kullanılmış. Korunmuşluğun çok hoş bir göstergesi.