Bir kaç yüz sayfalık bir metnin asırlarca değişmeden kalması olağan bir durum değildir. Yazarı hayatta ise, ilk yazdıklarını beğenmez, sürekli daha iyisini yazmaya çalışır. Yazarı öldükten sonra metin hâlâ yaşıyorsa, bu sefer metni kopyalayanlar değiştirir. Asıl metne sadakati bozmanın üç sebebi olabilir: a) Hafıza ya da okuma hatası ile, b) Daha iyisini yapıyorum zannı ile, c) Tahrif etmek niyeti ile. Sebep ne olursa olsun, bildiğimiz bütün edebi ve tarihi metinler bu değişimden kurtulamamış. Tek istisna Kuran-ı Kerim:
15:9 Doğrusu Kitâbı Biz indirdik, koruyucusu elbette Biziz.
Metnin muhafazasının, yani asırlarca korunmasının ne kadar zor olduğunu özellikle benzer ayet çiftlerinde okuyoruz. Aşağıda verilen dört çift ayet, konuyu anlatan örneklerden ibaret. Bunlar gibi çok benzerlik bulunabilir.
1. Aynı anlamda iki kelime. Bu örnekte ersil ve ib'as, ikisi de "gönder" anlamında. Lakin A'raf suresinde biri kullanılırken, Şu'ara suresinde diğer kelime var. Hafızlar iki ayeti karıştırmadan doğru kelime ile okumak zorundalar.
15:9 Doğrusu Kitâbı Biz indirdik, koruyucusu elbette Biziz.
Metnin muhafazasının, yani asırlarca korunmasının ne kadar zor olduğunu özellikle benzer ayet çiftlerinde okuyoruz. Aşağıda verilen dört çift ayet, konuyu anlatan örneklerden ibaret. Bunlar gibi çok benzerlik bulunabilir.
1. Aynı anlamda iki kelime. Bu örnekte ersil ve ib'as, ikisi de "gönder" anlamında. Lakin A'raf suresinde biri kullanılırken, Şu'ara suresinde diğer kelime var. Hafızlar iki ayeti karıştırmadan doğru kelime ile okumak zorundalar.
Bir de korunmamış kitap örneği ile konuyu açıklamak isterim. Aslında, bunun için örnek gerekmez, çünkü tahrif istisna değil kuraldır. İstisna olan korunmuşluk, sadece bir Kitab için geçerli.
Mesnevi'deki tahrifin hikayesi, daha ilk satırda hikaye kelimesiyle başlıyor:
bişnev in ney çun hikâyet mîkuned |
Aslına uygun olan metnin yukarıdaki gibi olduğu söylenirken, basılı kitapların ve web sayfalarının çoğunda muharref metni okuyoruz:
bişnev ez ney çun şikâyet mîkuned |
Değişiklik yalnız bundan ibaret değil. 20 bin beyit içinde, sonradan eklenen, çıkarılan, değiştirilen çok örnek bulunabilir ki hepsi tahrif sayılır. Hemen eklemeliyim, bu zaaf Mesnevi'ye has değil, insan tabiatının bir gereği olarak bütün yazılı metinlerde gözlenebilir. İlahi koruma yoksa her metin tahrife açıktır.