Korunmuş Kitab'ı Fatiha'da, Fatiha'yı da belki ilk cümlesinde dercedilmiş görenler olmuş. Hatta arayanlardan kimileri bismillah'ın ilk harfinden ne sağlam yollar bulmuş. Çünkü herşey O'ndan. Herşey O'na olan bağıyla mevcud. Herşey O'na olan bağlılığıyla canlı. Hem, O'nu bilmeyen neyi bilmiş... O'nu bulmayan neyi bulmuş...
Peki, neden Fatiha Kitab'ın özüne işaret eder?
Çünkü Kitab'ın bu açılış bölümü üç temel üzerinde yükselir.
Öncelikle, O'nun adıyla başlanır ve takip eden üç cümle insanlığa rahmeti herşeyi kaplayan Yaratıcısı'ndan haber verir. Öğreniriz, Rabbimiz "âlemlerin Rabbi"dir. "Rahmân"dır. Hem de "Rahîm"dir. Din gününün sahibidir.
Son bölüm ise kulun halini dua diliyle vasfeder. Kul ancak Rabbinin onu doğru yola "hidâyet" etmesini ümit ve dua eder. Kendilerine nimet verilmiş mutlu kimselerin yolunu diler, gazâba uğrayanların ve sapmışlarınkinden Rabbine sığınır.
İkisinin arasındaki o tek cümle ise, kulun Yaratıcısı karşısındaki duruşunun tarifidir. İnsanın kendisine bahşedilmiş hayatı nasıl geçirmesi gerektiği oradaki iki anahtar kelimede gizlidir:
1:5 Ancak Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz.
Kolay bir cümle mi? Sanmıyorum. Hayat inşâsı öyle kolay bir iş olabilir mi? Her an kalp ve akıl yormadan yollar bulunabilir mi?
Zaten bu cümlenin sınanması her bir insan için bir ömür sürecek ve o "son saat"e kadar tek tek bütün insanlar için durmaksızın devam edecektir.