Çarşamba, Haziran 22, 2005

Yâsîn'de "mubîn"

Hidayete giden yollar çok açık. Kur'an çok açık. Risalet çok açık.
Hâlâ nasıl kulaklarımızı tıkarız, bilmem ki?
YasinYâsîn deriz önce, sonra "imâmin mubîn", yani apaçık kaydedilişe buyrulur:
12. Hiç şüphesiz ölüleri (sadece) biz diriltiriz! Önden gönderdikleri şeyleri ve (bıraktıkları iyi veya kötü bütün) eserleri yazarız. (Zaten biz) her şeyi apaçık bir kütük'de say(ıp zaptet)mişizdir.

Sonra, apaçık tebliğ: "belâgul-mubîn"
16-17. (Elçiler) dediler ki: "Rabbimiz biliyor ki hakîkaten biz, size gönderilmiş elçileriz. Üzerimizdeki (vazîfe), açıkça tebliğden başkası değildir."

Hâl böyleyken hâlâ ilahlar edinmek nasıl da apaçık bir şaşkınlıktır: "dalâlin mubîn":
23-24. Ben, O'ndan başka ilahlar edinir miyim? Eğer çok esirgeyen (Allah) bana bir zarar vermek dilerse, onların (o putların) şefaati bana hiç bir fayda vermez ve beni kurtaramazlar. Şüphesiz (böyle yaparsam o zaman) ben, apaçık bir şaşkınlık ve ziyan içinde olurum.

Eğri gözler doğru görse şaşmalı. Hele de o eğri gözlerin ceplerine dokunacak işler olursa:
47. Onlara: "Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden (Allah rızası için fakirlere) harcayın" denildiği zaman küfre sapanlar, inananlara, "Allah'ın dilediği taktirde yedireceği kimseye biz mi yedirecekmişiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık üzeresiniz" dediler.

Ve apaçık düşman bellidir: "âduvvun mubîn".
İşte, en büyük müflis, başka müflis aramaya ne hâcet:
60-61. Ey Âdemoğulları! Ben size "Şeytana kulluk etmeyin/tapmayın, çünkü o, sizin apaçık düşmanınızdır. Bana kulluk edin, işte doğru yol budur" diye bildirmedim mi?

Hamd O'na ki, Kitabımız da apaçıktır. Akleden kalplere, çağlayan gözlere, haşyet duyan gönüllere: " qurânun mubîn"
69. Biz ona (Peygambere) şiir öğretmedik, (bu) ona yakışmaz da. O(nun getirdiği) bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dan başkası değildir.

İnsan nasıl da yaratılışına bakmaz, haddi aşar, kibre düşer, hasım kesilir ve kendine yazık eder: "hasîmun mubîn"
77. İnsan, bizim kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmedi mi ki, şimdi o apaçık hasım kesildi.

Peki, apaçık yollar dururken, nasıl apaçık düşmanın eline düşer de apaçık hasım kesilir?
Tamah. İnsanın tamah etmesi... Neye mi? Dünya namına ne diyorsa, ona... Dünya namına neye değer veriyorsa, ona... Bu ister bir çöp parçası olsun, veyahut da taş... Ya bir kağıt parçası, ya da bir insan, hani onu O'ndan uzaklaştıran... Ya da bizzat kendisi... Kendi arzu ve istekleri... Velhâsıl dünya işte... Mâsiva...

Rabbimiz bizi ham tamahtan korusun, dilerim.
Bizi Yolundan hiç ayırmasın.

2 Comments:

Anonymous Adsız said...

amin..inşaAllah!

28.09.2005 17:35  
Blogger Akif Eyler said...

Konu: Mubin yedi ayet
https://okuyun.github.io/Kuran/#Mubin7=3v93ve3vl3w83wl3wu3x2

22.05.2021 04:41  

Yorum Gönder

<< Home