Pazar, Şubat 12, 2006

"Beni örtün, beni örtün!"

Muzzemmil ve Muddessir sureleri çok benzer iki hitapla başlıyor: "Ey örtünen!" ve "Ey örtüsüne bürünen!". Müfessirler bu türlü hitabların Araplar indinde âdet ve lâtife kabilinden olduğuna, Rasûlullah (salât ve selam ona) henüz vahiy ve risaletle ünsiyet etmediğinden, vahye alışmasına vesile olduğuna işaret ediyorlar.

Rasûlullah vahiy meleğini görmenin şiddetinden eve geliyor ve "Beni örtün, beni örtün!", diyordu. Orada hissettiği duygular bir insan olarak yaşadığı ilk vahiy tecrübesinin dehşetinden kaynaklanıyordu muhtemelen. Korkusu insanlığının kemâline bir hâlel getirmiyordu ama elbette o bir insandı.

Daha önce Muzzemmil suresinin gece namazına işaret eden ilk ayetlerini uzun uzun çalışmıştık. Gece namazı önemliydi, öğrenmiştik:

inne nâşietel-leyli hiye eşeddu vat-en veaqvemu qîlâ
73:6 gece kalkışı daha tesirli ve okuması daha elverişlidir

Burada kullanılan "nâşie" kelimesi gençlik, tazelik anlamına geliyor. İnsan biraz uyuyup dinlendikten sonra tazelenmiş olarak kalkıyor ve Rabbine dinç ve genç bir yönelişle yöneliyor. Gündüze ait uzun meşguliyetlerden sıyrılmış oluyor.

İşte daha bu surenin ilk ayetleriyle, gece namazı risaletin ilk haftalarında farz olmuştu. Namazın beş vakte yayılması ile gece namazı Rasûlullah (salât ve selam ona) için farz olmaya devam ederken, bizler için arada bir de olsa, çok tavsiye edilen bir fırsat olarak kalıyor.

Surenin ilk kısmında vurgulanan önemli diğer noktalar ise, gece namazında Kur'an'ın tane tane okunması ve Rabbimizin isminin zikredilmesi tavsiyeleridir. Kur'an'ı hızlı okuma dikkati lafza toplar, tane tane okumada ise mânâ öne çıkar. Rabbimizin isminin zikredilmesi ise, belki bilinçten çok bilinçaltının eğitimidir.

Ayetler devam eder: Allah doğunun da batının da Rabbidir; tanrı ancak O'dur; ancak O'na dayanılır, tevekkül edilir.

Şu dünya içinde zevk ve nimet sahibi olup da O'nun sözünü yalanlayanların akıbetleri ise pek acıdır. Müzzemmil suresinde derece derece onları yakalayacak azaptan söz edilir. Tıpkı, peygamberine isyan eden Firavun'un sonu gibi. Firavun ve ona tabi olanların bu dünyada yakalandıkları büyük azap nedir? Toptan ölmüş olmaları mı, yoksa tevbe edemeden bu imtihan dünyasından ayrılmış olmaları mı? Sonuçta, ölümse, herkes ölecek. Elbette, esas hüsran zalim olarak ölmekte...

Kıyamet günü hatırlatmasıyla surenin ilk bölümü biter. O öyle bir gündür ki, şiddetinden çocukları ihtiyarlatır. Allah'ın vaadi yerine gelir.

inne hâzihî tezkira
73:19 İşte bu bir hatırlatmadır
femen şâe-ttehaze ilâ rabbihî sebîlâ
Dileyen Rabbine giden bir yol tutar

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home