600 sayfalık bir metnin 1400 sene boyunca tahriflerden korunmuş olması hakikaten olağan üstü... Bunu sağlayan belki de en önemli mekanizma, Kerim Kitab'ın her Ramazan'da baştan sona ayakta, teravih namazı içinde okunması. İslam dünyasının hemen her yerinde teravih namazı her gece bir cüz okuyarak hatim ile kılınır. Bir ay boyunca belki yüz bin camide milyonlarca insan aynı metni ayakta dinleyerek Allah'ı tazim ediyor, rüku ve secdelerle kulluklarını hatırlıyor. En küçük bir hata bu okuma sırasında düzeltiliyor.
Bunun üç canlı örneğini aşağıdaki Youtube linklerinde göstermek istiyorum. Birincisi 2016 (1437H) Ramazan'ın ikinci gecesi Mekke'de kılınan teravihin ilk rekatında imam min dûnillâhi kelimesini sehven atladı. Arkasında düzeltme makamında duran baş imam doğru metni fısıldadı, ama duyulmayınca, bu sefer yüksek sesle bir daha düzeltti.
2:165
veminen-nâsi men yettehiżu min dûnillâhi endâden yuhibbûnehum kehubbillâh
kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=2&ayet=165
youtube.com/watch?v=9gX7fkVdhpA&t=3m26s (3':26")
"Bir kelime eksik olsa ne olur" demiyorlar, çünkü tahrif böyle küçük adımlarla başlar. Belki çoğunluk bu hatayı fark etmedi ama binlerce kişi hafızadan, bir o kadar da mushaftan takip eden küçük bir azınlığın duyduğu hatanın düzeltilmesi gerekiyordu. Bir kitabın 1400 sene böyle korunmuş olması, Kuran'ın canlı mucizelerinden biridir.
İkinci örnek, bu sene 23. gece Mumin Suresini okuyan imam, anlamı değiştirmeyen "ufak" bir hata yaptı:
40:40
men ‘amile seyyieten felâ yuczâ illâ miślehâ
vemen ‘amile sâlihan min żekerin ev unśâ vehuve mumin
feulâike yedhulûnel-cennete yurzekûne fîhâ bigayri hisâb
kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=40&ayet=40
youtube.com/watch?v=FdK6mBWfoY8&t=38m42s (38':42")
İmam, yukarıda işaretli iki kelimeyi sehven okumadı. İlk safta duran sarı kaftanlı baş imam hemen kaşlarını kaldırdı ama düzeltme makamında olmadığı için sesini çıkarmadı. Bu arada mekanizma çalıştı, ayet yeniden ve doğru olarak okundu.
Üçüncü örnek, dün (26. gece) Medine'de yatsı namazındaki bir düzeltme:
33:40
mâ kâne muhammedun ebâ ahadin min ricâlikum
velâkin rasûlallâhi vehâtemen-nebiyyîn
vekânallâhu bikulli şey-in ‘alîmâ
kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=33&ayet=40
youtube.com/watch?v=QH6yaT84An4&t=130 (2':10")
İmam, işaretli kelimeyi bir harf hatası ile rasûlullâh olarak okudu ve hemen dönüp düzeltti, bir harf hatası bile yanlış bırakılmıyor. Secdelerin sonuna kadar izlerseniz, küçük çocuğun tahta çıkış keyfini de göreceksiniz :)
1975 yılında Amerika'ya ilk gittiğim Eylul ayında Ramazan'dı ve hatimle teravih uygulamasını orada ilk defa görmüştüm. Aramızda hafız olmadığı için imam mushafa bakarak okuyordu ve bana çok tuhaf gelmişti. Ne gerek vardı namaz içinde bu kadar uzun tilavete? Bildiği yerleri okusa ya!
Şimdi anlıyorum ki, teravihin asıl amacı Kuran'ı ayakta ve namaz içinde okumak. Bu nedenle "Kuran namazı" ya da "Kıyam namazı" gibi isimleri var başka ülkelerde. Rüku ve secdeler Kuran tilavetini süsleyen yan ürünler oluyor. Yaklaşık 30 saat içinde hem Kuran'ı hatmediyor hem de şu fiilleri yapmış oluyoruz:
* 300 kere tahiyyat, salavat, dua ve selam
* 600 kere fatiha ve rüku
* 1210 kere secde
KUR'AN-I KERİM: EN ÇOK OKUNAN, EN ÇOK YAZILAN, EN ÇOK EZBERLENEN, ...
DÜNYANIN HER YERİNDE ÇAĞLAR BOYU HEP AYNI KALMIŞ REHBER KİTAP
Çarşamba, Haziran 21, 2017
Pazar, Haziran 11, 2017
Meleklerin İşleri
Beş surenin başlangıcı ses olarak ve yapı olarak birbirine çok benziyor. Etkileyici ve çarpıcı bir ahenkle okunan toplam 22 adet kasem var. Tefsir alimleri bu kasemlerin anlamı üstünde ciltler dolusu yazmışlar. Şu da olabilir, bu da olabilir... En yaygın kanaat, bunların muhtelif meleklerin çeşitli işleri olduğunu söylüyor. Belki de önemli olan kasemlerin nesnesi değil, bizzat konusu.
Kasem konusu olan ayetler ise çok açık: Ya tevhidden söz ediyor, ya dirilişten, ya da insanın nankörlüğünden...
11 yıldır âtıl kalan bu blogda ilk defa yayınlamaya değer bir gözlemim oldu.
Kasem konusu olan ayetler ise çok açık: Ya tevhidden söz ediyor, ya dirilişten, ya da insanın nankörlüğünden...
37. Sâffât Suresi ves-sâffâti saffâ fez-zâcirâti zecrâ fet-tâliyâti żikrâ inne ilâhekum levâhid |
s.445 1. And olsun saf saf dizilenlere, 2. Sürüp sevk edenlere, 3. Zikir okuyanlara (and olsun ki) 4. Şüphe yok ki Tanrınız birdir. |
51. Zâriyât Suresi veż-żâriyâti żervâ fel-hâmilâti viqrâ fel-câriyâti yusrâ fel-muqassimâti emrâ innemâ tû‘adûne lesâdiq veinned-dîne levâqi‘ |
s.519 1. And olsun tozutup savuranlara, 2. Yükünü yüklenenlere, 3. Kolayca akıp gidenlere, 4. İşi bölüştürenlere (and olsun ki) 5. Size vaad olunan doğrudur. 6. Ceza günü kuşkusuz gerçektir. |
77. Mürselât Suresi vel-murselâti ‘urfâ fel-‘âsifâti ‘asfâ ven-nâşirâti neşrâ fel-fâriqâti ferqâ fel-mulqiyâti żikrâ ‘użran ev nużrâ innemâ tû‘adûne levâqi‘ |
s.579 1. And olsun hayırla gönderilenlere, 2. Esip savuranlara, 3. And olsun yaydıkça yayanlara, 4. Ayırdıkça ayıranlara, 5. Zikri ulaştıranlara, 6. Özür veya uyarı için (and olsun ki) 7. Size vaad olunan gerçektir. |
79. Nâzi‘ât Suresi ven-nâzi‘âti ġarqâ ven-nâşitâti neştâ ves-sâbihâti sebhâ fes-sâbiqâti sebqâ fel-mudebbirâti emrâ yevme tercufur-râcife tetba‘uher-râdife |
s.582 1. And olsun çekip çıkaranlara, 2. And olsun yavaşça çekenlere, 3. And olsun yüzdükçe yüzenlere, 4. Yarışıp geçenlere, 5. Emri yürütenlere (and olsun ki) 6. O gün sarsan dehşetle sarsar. 7. Peşinden bir diğeri gelir. |
100. Âdiyât Suresi vel-‘âdiyâti dabhâ fel-mûriyâti qadhâ fel-muġîrâti subhâ fe-eśerne bihi naq‘â fevesatne bihi cem‘â innel-insâne lirabbihi lekenûd veinnehû ‘alâ żâlike leşehîd |
s.599 1. And olsun nefes nefese koşanlara, 2. Kıvılcımlar saçanlara, 3. Sabah vakti bastıranlara, 4. Tozu dumana katanlara, 5. Toplumun içine dalanlara (and olsun ki) 6. İnsan Rabbine karşı çok nankördür. 7. Şüphesiz buna kendisi de şahittir. |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)